MEMUR-SEN: “BU ÇALIŞMA TOPLUMSAL BİR GÖREVDİR”

Memur-Sen Ankara İl Temsilcisi Nevzat Öylek, araştırmanın sonuçlarını değerlendirirken,"Sendikalar;  Çalışanların mali hakları ve çalışma hayatının sorunlarının yanı sıra, toplumsal yaşamın her boyutuna dokunan sorunlara karşı da fikir üretmekte ve kamuoyu oluşturmakta, karar verme süreçlerine etki etmek üzere çalışmalar yapmaları gerekir. Üyelerimiz, çalışma hayatının ötesine geçerek toplumsal yaşamın tüm alanlarında söz sahibi, etkili ve dönüştürücü aktörler olarak varlık göstermemizi faaliyet yürüttüğümüz şehirlere karşı daha fazla sorumluk üstlenmemizi bekliyorlar." ifadelerini kullandı.

Ankara’nın kimliğini büyük ölçüde memurlar oluşturduğuna dikkat çeken Öylek,"Üyelerimizin ve temsilcisi olduğumuz kitlenin yaşadıkları şehre dair sorun, deneyim ve önerilerinin tespiti ve çözümü konusunda yeterince inisiyatif almadığımız özeleştirisini de açık yüreklilikle Ankara kamuoyu ile paylaşmak  isteriz. Şehirdeki sorunların tespiti ve çözümü yalnızca sendikal bir sorumluluk değil, toplumsal bir görevdir. Bu veriler Ankara’nın geleceğine dair politika yapıcılar için yol haritasıdır.”dedi.

YEREL VE MERKEZİ YÖNETİMLER BU VERİLERİ DİKKATE ALMALI

Memur-Sen Ankara Temsilciliğinin Ankara’nın şehir sorunlarını tespit etmeye yönelik çalışma yürütmesinin temel nedeninin Ankara’nın kimliğinin büyük ölçüde kamu çalışanları tarafından şekillendirilmesi olduğunu söyleyen Öylek,"Başkent olarak devlet kurumlarının merkezini barındıran Ankara, nüfusunun önemli bir kısmını memurların oluşturduğu bir şehirdir. Dolayısıyla memurlar yalnızca bu şehirde çalışan bireyler değil; aynı zamanda Ankara’nın ekonomik döngüsünü oluşturan, sosyal yaşamını belirleyen, eğitim ve kültür talebini şekillendiren, toplu ulaşım ve konut piyasası gibi temel alanlarda doğrudan etki sahibi olan büyük bir toplumsal kesimdir. Memur-Sen Ankara Temsilciliğinin bu çalışmayı yürütmesi, hem temsil ettiği kamu çalışanlarının şehirdeki günlük yaşamını etkileyen sorunlara ses olmak hem de başkentte yaşayan tüm vatandaşların yaşam kalitesini yükseltecek politikaların geliştirilmesine katkı sağlamak açısından gereklidir. Çalışmanın sonuçları, hem yerel yönetimler hem merkezi idare için yol gösterici nitelik taşımakta, Ankara’nın daha yaşanabilir bir şehir hâline gelmesi için somut veriye dayalı katkı sunmaktadır." şeklinde konuştu.

İşte dikkat çeken araştırmadan öne çıkan bazı konular:

ANKARA’NIN YAŞAM KALİTESİNİ BELİRLEYEN BEŞ KRİTİK SORUN

Araştırma, Ankara’nın karşı karşıya olduğu temel yaşam problemlerini beş başlık altında topladı:

Trafik ve Ulaşım Çıkmazı

Kira ve Barınma Krizi

Sağlıklı ve Ekonomik Suya Erişim Sorunu

Kamusal Alanlarda Güvenlik Endişesi

Gıda Güvenliği ve Fiyat İstikrarsızlığı

Memur-Sen, araştırmanın tüm verilerini yerel yönetimlerin ve merkezi idarenin değerlendirmesine sunarak, Ankara’nın yaşanabilirliğini artıracak acil ve kapsamlı politika adımları çağrısı yaptı.

ÖNE ÇIKAN SORUNLAR: TRAFİK, YÜKSEK KİRA VE TEMİZ SU

Memur-Sen’in Ankara genelinde yaptığı araştırmada, katılımcılara “Ankara’nın en önemli üç sorunu nedir?” sorusu yöneltildi. Ankete verilen cevaplar, başkentin en büyük probleminin açık ara trafik ve ulaşım olduğunu ortaya koydu. Buna göre 1.209 katılımcı (%81,9) trafik ve ulaşımı kentin temel sorunu olarak işaretledi.

Araştırmada ikinci sırada konut yetersizliği ve yüksek kira yer aldı. 865 katılımcı (%58,6), konut maliyetlerinin Ankara’da yaşamı zorlaştıran en kritik sorunlardan biri olduğunu belirtti. Özellikle Sincan, Etimesgut, Keçiören ve Mamak ilçelerinde kira artışlarının ve konut yetersizliğinin daha yoğun hissedildiği kaydedildi.

Üçüncü büyük sorun ise ucuz ve sağlıklı suya erişim oldu. 367 katılımcı (%24,8), su kalitesi ve maliyetleri nedeniyle ciddi memnuniyetsizlik yaşadığını ifade etti.

Ankette ayrıca çevre ve hava kirliliği, özellikle sanayi bölgelerine yakın ilçelerde dikkat çekerken; işsizlik ve ekonomik dengesizlik ise şehrin geneline yayılmış ortak bir kaygı olarak öne çıktı. Bunun yanında afet ve doğal felaketlere hazırlıksızlık, katılımcıların önemli bir bölümü tarafından Ankara’nın çözüm bekleyen sorunları arasında gösterildi.

Araştırma, Ankara’da trafik-ulaşım, konut sorunu ve su erişiminin, kent sakinlerinin günlük yaşamını en çok etkileyen problemlerin başında geldiğini ortaya koyuyor.

TRAFİK: KISA MESAFEDE BİLE TIKANAN ŞEHİR

Araştırmanın en çarpıcı bulgusu, Ankara’da trafik krizinin her ölçekte büyüdüğünü ortaya koydu.

Katılımcıların%81,9’u trafik sorunundan şikâyetçi.

Özel araç kullanımı%55,5 ile en yüksek ulaşım yöntemi.

Toplu taşıma ve servis kullanıcılarının%75’ten fazlası her gün kayda değer zaman kaybı yaşıyor.

Etimesgut–Çankaya, Sincan–Yenimahalle, Keçiören–Çankaya gibi ana akslarda ilçe içi kısa mesafelerde bile tıkanıklık yaşanıyor.

Raylı sistemin batı ve kuzey ilçelerine yeterince uzanmaması, sorunları daha da ağırlaştırıyor. Araştırma verileri, Ankara’nın toplu taşıma altyapısının şehir nüfusunun ihtiyaç hızının gerisinde kaldığını gösteriyor.

KONUT VE KİRA MALİYETLERİ: MEMURU ZORLAYAN İKİNCİ BÜYÜK KRİZ

Ankara’da kira ve konut maliyetleri kamu çalışanları için ikinci en büyük sorun. Katılımcıların%58,6’sı, barınma maliyetlerinin yaşam kalitesini ciddi biçimde düşürdüğünü belirtti.

Çankaya, Yenimahalle ve Keçiören’de kira baskısı daha belirgin hâle gelirken, memurların yalnızca üçte biri kendi evinde oturuyor.

SUYA GÜVEN DÜŞÜK: MUSLUK SUYU KULLANAN SADECE%8,9

Araştırma, başkentte sağlıklı ve ekonomik suya erişimde belirgin bir güven sorunu olduğunu da ortaya koydu.

Kamu çalışanlarının:

%58,6’sı hazır su,

%32,5’i arıtma cihazı,

yalnızca%8,9’u musluk suyu kullanıyor.

Bu tablo, Ankara’da içme suyu konusundaki güvensizliğin derinleştiğine işaret ediyor.

KAMUSAL ALAN GÜVENLİĞİ: HALKIN YALNIZCA ÜÇTE BİRİ KENDİNİ GÜVENDE HİSSEDİYOR

Park, sokak ve sosyal alanlarda güvenlik algısı düşük seviyede.

Katılımcıların yalnızca%30,6’sı kendini güvende hissediyor.

Başıboş köpekler, temizlik problemleri ve uygunsuz davranışlar en sık dile getirilen sorunlar arasında.

Özellikle Altındağ, Mamak ve Keçiören akslarında güvensizlik algısı belirgin şekilde yüksek.

GIDA GÜVENLİĞİ: ÜRÜN KALİTESİ VE FİYATLAR ÇALIŞANLARI ENDİŞELENDİRİYOR

Araştırmada gıda güvenliği de önemli bir başlık olarak öne çıktı. Katılımcılar:

Pazarlarda ve marketlerdeki ürünlerin temizliği ve sağlığı konusunda şüpheli,

Yüksek fiyatlar nedeniyle kaliteli gıdaya erişimin zorlaştığını,

Denetimlerin yetersiz olduğunu düşünüyor.

Bu durum, ekonomik koşulların gıda kalitesine erişimi doğrudan etkilediğini gösteriyor.